Fransızca içindeki style ne anlama geliyor?
Fransızca'deki style kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte style'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki style kelimesi tarz, üslup, zerafet, şıklık, stil, giyim tarzı, stil, üslup, boyuncuk, modaya uygun, (tarz, stil) alışılmadık, yazı, deyiş, tarz, stil, tarz, stil, konuşma/yazma tarzı, söyleyiş/kelimeleri kullanma şekli, tarz, tarz, stil, şık, modaya uygun, üslup, stil, tarz, gösterişli, şık, heyecan verici, tür, tip, çeşit, cins, tarz, stil, tarz, şık, zarif, havalı bir şekilde, tip, çeşit, tür, tür, çeşit, tip, çeşit, tür, tip, (saça) şekil vermek, (saçını) yapmak/yaptırmak, Shaker, gibi, yaşam tarzı, yaşam biçimi, yozlaştırma, deyim, tabir, yazma tekniği, dolaylı anlatım, yaşam tarzıyla ilgili, yaşam biçimiyle ilgili, taklit, geç Gotik tarz, geç Gotik tarzda, klaslık, klas olma, bir tür iskambil oyunu, ince üslupla/şatafatlı kelimeler kullanarak yazmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
style kelimesinin anlamı
tarz, üslupnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a un style bien à elle. Şımarık tavrıyla hayranlarını çileden çıkardı. |
zerafet, şıklık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle porte ses habits avec style. ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Şıklığıyla izleyenleri büyüledi. |
stil(moda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'aime son style moitié citadin, moitié punk. |
giyim tarzı, stilnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa tenue a un style hippie. |
üslupnom masculin (littéraire) (edebi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je n'aime pas le style de Dickens. |
boyuncuknom masculin (botanique) (bitkilerde) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il ne faut pas confondre le style et l'étamine. |
modaya uygun(familier, jeune) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Où t'as trouvé cette veste stylée ? |
(tarz, stil) alışılmadık(familier, jeune) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Kelsey était du genre stylée. |
yazınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Son style est clair et concis. Yazısı oldukça açık ve nettir. |
deyiş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il communique sa pensée au moyen d'un style simple et accessible. |
tarz, stilnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'aime vraiment le style de cette maison ; c'est du néogothique ? |
tarz, stilnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle s'habille avec des vêtements de style bohème. |
konuşma/yazma tarzı, söyleyiş/kelimeleri kullanma şeklinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le style du roman semblera vieillot à de nombreux lecteurs. |
tarznom masculin (Musique) (müzik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'aime beaucoup le style (or: le son) de ce groupe. |
tarz, stil
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les autres ne partageaient pas son style conservateur. |
şık, modaya uygun(vêtements) (giysi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Patricia porte une veste bleue très chic aujourd'hui. |
üslup, stil, tarz
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Shaun s'habille toujours avec beaucoup d'élégance. |
gösterişli, şık(vêtements) (giysi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il portait une veste vraiment élégante. |
heyecan verici
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ouah, c'est vraiment un endroit stylé : faut qu'on reste. |
tür, tip, çeşit, cins
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ll y a tellement de sortes d'appareils photo qu'il est difficile d'en choisir un. |
tarz, stil
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La méthode moderne emploie des couleurs plus claires. |
tarz(anglicisme, familier, jeune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Brad a beaucoup de swag, il a un bon style et il a du succès avec les filles. |
şık, zarif(argo, modası geçmiş) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
havalı bir şekilde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Elle fit son entrée avec style (or: avec panache), en faisant virevolter son foulard. |
tip, çeşit, tür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est ce type (or: genre) de nourriture que je préfère. En beğendiğim yemek çeşidi budur. |
tür, çeşit, tipnom masculin (sorte) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je n'aime pas ce type de comportement. |
çeşit, tür, tip(sorte) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les données de ce genre ont tendance à être inutiles pour notre travail. |
(saça) şekil vermek, (saçını) yapmak/yaptırmakverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle s'est coiffée pour la fête. Parti için saçını yaptı. |
Shakerlocution adjectivale (bir Hristiyan mezhebi) Les meubles de style shaker sont simples et fonctionnels. |
gibi
(edat: Farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilişkisi kurmaya yarayan yardımcı sözcüktür (örnek: "İstanbul'a kadar sadece seni görmeye geldim").) |
yaşam tarzı, yaşam biçimi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Karen aimait vivre dans une grande ville puisque celle-ci lui offrait le style de vie qu'elle préférait. |
yozlaştırma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
deyim, tabirnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Est-ce que je devrais interpréter ça littéralement ou est-ce une figure de style ? |
yazma tekniğinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'ironie est une figure de style utilisée depuis longtemps dans les comédies de situation. |
dolaylı anlatımnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mettez la phrase suivante au style indirect. |
yaşam tarzıyla ilgili, yaşam biçimiyle ilgililocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tom a fait des mauvais choix de vie (or: de style de vie). |
taklitlocution adjectivale (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le couple vit dans une maison de style Tudor avec de belles poutres en chêne. |
geç Gotik tarznom masculin (Architecture britannique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
geç Gotik tarzdalocution adjectivale (Architecture britannique) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
klaslık, klas olmanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bir tür iskambil oyununom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ince üslupla/şatafatlı kelimeler kullanarak yazmaklocution verbale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Elle a écrit le rapport dans un style ampoulé, pensant qu'on attendait d'elle qu'elle atteste de sa plume. |
Fransızca öğrenelim
Artık style'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
style ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.