Fransızca içindeki couleur ne anlama geliyor?
Fransızca'deki couleur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte couleur'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki couleur kelimesi takım, renk, renk, boya, renkli dil, renkli çamaşırlar, renkliler, renk, ton, renkli, siyahlık, karalık, koyu mor renkli, koyu kırmızı, yakut rengi, açık kahverengi, kül rengi, limon rengi, limon sarısı, yulaf rengi, bronz renkli, kayısı rengi, tarçın rengi, bronz rengi, kayısı rengi, vurgu, renkli televizyon, kızıl kahverengi, koyu tenli, renk uyumlu, pastel boya, mum boya, koyu mor, renkli fotoğraf, renkli televizyon, pastel renk, renkli kalem, göz rengi, renkli devrim, renkli film, renk ısısı, renkli televizyon yayını, ırkçı olmayan, ırkçılık yapmayan, ten rengi, şeftali rengi, abanoz rengi, siyah, kara, şampanya rengi, renkli televizyon, kuru boya, avokado rengi, ten rengi, krem rengi, mısır sarısı, siyahi, zıt renk, zenci, krem rengi, ten rengi, et rengi, ana renk, çilek kırmızısı, çilek rengi, pas rengi, pirinç sarısı, ten rengi, mercan renkli, kavun rengi, mor, pas rengi, çilek rengi, çilek kırmızısı, kahverengimsi kızıl renk, kızılcık rengi, krem rengi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
couleur kelimesinin anlamı
takımnom féminin (Cartes) (iskambilde/karo, maça, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu as besoin d'avoir trois cartes de la même couleur. Aynı takımdan üç karta sahip olmanız gerekli. |
renk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le rouge est-il votre couleur préférée ? En sevdiğin renk kırmızı mı? |
renk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quand elle a ajouté de la couleur à son dessin, il est devenu vivant. |
boyanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu dois ajouter un peu de couleur à ton tableau pour l'illuminer un peu. |
renkli dilnom féminin (figuré : exagération) (yazı, mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Bien qu'il ajoute souvent de la couleur à ses histoires, les gens les apprécient. |
renkli çamaşırlar, renklilernom féminin (linge) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Quand on fait la lessive, c'est une bonne idée de séparer la couleur du blanc. |
renknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le tapis avait une teinte plus foncée dans le salon que dans la chambre à coucher. |
tonnom féminin (beniz, ten) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La peau d'Alice avait une teinte très pâle. |
renkli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
siyahlık, karalık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
koyu mor renkli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
koyu kırmızı, yakut rengi(couleur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa peau blanche était jolie à côté du rubis de sa robe. |
açık kahverengi(couleur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kül rengi(couleur) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mark a peint les murs couleur crème avec une bordure cendrée. |
limon rengi, limon sarısı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La robe était d'une éclatante couleur citron. |
yulaf rengi(couleur) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bronz renkli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kayısı rengi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les sandales à talons sont disponibles couleur turquoise ou abricot. |
tarçın rengi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bronz rengi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kayısı rengi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je ne mettrais pas mettre cette robe abricot avec ces sandales bleues ! |
vurgu(Can) |
renkli televizyon
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kızıl kahverengi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
koyu tenlilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les gens du coin de couleur nous faisaient ressembler à des fantômes. |
renk uyumlulocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les costumes des danseurs ont tous un style différent mais ils sont tous de la même couleur. |
pastel boya, mum boya
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Combien coûte cette boite de 48 crayons gras ? |
koyu mornom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
renkli fotoğrafnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le livre contient beaucoup de belles photos en couleur. |
renkli televizyon
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons une télévision couleur (or: un téléviseur couleur) dans le salon. |
pastel renk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
renkli kalemnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai utilisé un crayon de couleur pour dessiner mon ours. |
göz renginom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
renkli devrimnom féminin (mouvements en Europe de l'Est) (Doğu Avrupa'da sosyal haraket) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
renkli filmnom féminin (fotoğraf) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
renk ısısınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
renkli televizyon yayınınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ırkçı olmayan, ırkçılık yapmayanlocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ten renginom féminin (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şeftali rengi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
abanoz rengi, siyah, karanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ses cheveux étaient couleur ébène, lisses et très longs. |
şampanya renginom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'écharpe existe en vert citron ou couleur champagne. |
renkli televizyonnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La télévision en couleur est apparue pour la première fois au Royaume-Uni en 1967. |
kuru boyanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle réalise de merveilleuses natures mortes au crayon de couleur. |
avokado renginom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Karen aime le vert, mais n'aime pas la couleur avocat. |
ten rengiadjectif invariable (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Kate acheta des chaussures couleur chair au centre commercial. |
krem rengiadjectif invariable (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Elle portait une robe en soie de couleur crème pour l'entretien. |
mısır sarısıadjectif invariable (couleur) (renk) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La chaise était couverte d'un tissu couleur maïs. |
siyahilocution adjectivale (personne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
zıt renknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le bleu est la couleur complémentaire de l'orange. |
zencinom féminin (beyaz ırktan olmayan kimse) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
krem renginom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ten rengi, et rengiadjectif invariable (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le peintre utilisait des tons couleur chair pour la peau de ses modèles. |
ana renknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çilek kırmızısı, çilek rengi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Oui, cette fille là-bas, celle qui porte un chemisier (couleur) fraise. |
pas rengiadjectif invariable (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Andy portait un chandail couleur rouille. |
pirinç sarısı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les boutons des placards étaient en porcelaine de couleur cuivre. |
ten renginom féminin (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sarah a acheté un sac couleur chair au centre commercial. |
mercan renkliadjectif invariable (de couleur rouge orangé) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sheila portait du rouge à lèvres corail (or: couleur corail). |
kavun renginom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La couleur préférée d'Erin est la couleur melon. |
mor
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
pas renginom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Avez-vous cette jupe en couleur rouille ? |
çilek rengi, çilek kırmızısınom féminin (couleur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa couleur préférée est la fraise claire. |
kahverengimsi kızıl renknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kızılcık rengilocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'imperméable couleur canneberge de Karla égaie les jours de pluie. |
krem rengiadjectif invariable Milwaukee était autrefois réputé pour ses immeubles en brique couleur crème. |
Fransızca öğrenelim
Artık couleur'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
couleur ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.