Fransızca içindeki poids ne anlama geliyor?
Fransızca'deki poids kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte poids'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki poids kelimesi ağırlık, ağırlık, vücut ağırlığı, kilo, fazla kilo, ağırlık, ağırlık, halter, ağırlık elemanı, ağır cisim, yük, etki, tesir, ağır basma, gülle, siklet, ağırlık, ağırlık, ağırlık, güç, kuvvet, çile, dert, güç, gülle atışı, nüfuz, sıkıntı, stres, itibar, yük, ağırlık, nüfuz, etki, söz geçirme, kabul ettirme, sorumluluk, mesuliyet, yük, zorlama, esas etki/darbe, gülle atışı, ağırlıkla bastırmak, çok zayıf, kamyon, zayıflamak, nüfuzlu, kilo almak, güçlü, kuvvetli, ağır siklet sporcu, orta siklet, brüt ağırlık, zayıflama, kilo vermek, kilo almak, şişmanlamak, hafifsiklet, uzun römorklu kamyon, orta siklet, kamyon şoförü, nüfuzlu kimse, ağır siklet (müsabaka, sporcu, vb.), hafifsiklet sporcu, kıyaslanmak, mukayese edilmek, halterci anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
poids kelimesinin anlamı
ağırlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mesurez le poids de ces deux objets et dites-moi lequel est le plus lourd. |
ağırlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Son poids suffisait à garder la porte ouverte. |
vücut ağırlığınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'essaie de maintenir un poids sain. |
kilonom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Comment de poids as-tu perdu après avoir éliminé le sucre de ton alimentation ? |
fazla kilonom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai beau faire des régimes, je n'arrive pas à me débarrasser de ce poids. |
ağırlıknom masculin (ölçü) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quel système de poids et mesures utilisent-ils au Royaume-Uni ? |
ağırlıknom masculin (pour balance) (terazi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les vieilles balances utilisaient des petits poids pour peser les denrées. Eski tartılarda, ürünleri tartmak için ufak ağırlıklar kullanılırdı. |
halter(Musculation) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il prit les poids de trente kilos pour faire travailler ses pectoraux. Göğüs egzersizleri için otuz kiloluk halterleri kaldırdı. |
ağırlık elemanınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les poids dans cet horloge doivent être remplacés. |
ağır cisimnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le livre était utilisé comme poids pour tenir la porte ouverte. |
yük(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) S'occuper de deux parents âgés était un gros poids pour elle. |
etki, tesirnom masculin (figuré : influence) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a beaucoup de poids dans les décisions qu'il doit prendre. Aldığı kararlarda, karısının büyük etkisi vardır. |
ağır basmanom masculin (figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le poids de la majorité était si lourd que la législation passa sans problème. |
güllenom masculin (Athlétisme) (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dans le lancer du poids, tu dois lancer le poids le plus loin possible. |
sikletnom masculin (Boxe) (boks) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mohammed Ali boxait dans la catégorie poids lourd. |
ağırlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ağırlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le poids de son lourd sac à dos lui faisait mal aux genoux. |
ağırlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
güç, kuvvetnom masculin (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çile, dertnom féminin (figuré : fardeau) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle pliait toujours sous le poids de ses échecs sentimentaux passés. |
güçnom masculin (fiyat) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le poids du coût de l'essence posait sérieusement problème aux conducteurs. |
gülle atışınom masculin (Athlétisme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'athlète envoya le poids à 20 mètres. |
nüfuz(figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Parle-lui. Il a beaucoup de poids au conseil municipal. |
sıkıntı, stresnom masculin (figuré : stress) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le poids qui pesait sur ses épaules a disparu après son dernier examen. |
itibar(figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'opinion de Richard a du poids dans ce département. |
yük, ağırlık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'âne peut porter une lourde charge. Eşek, ağır yük taşıyabilen bir hayvandır. |
nüfuz, etki
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'avis du directeur constitue une influence considérable. |
söz geçirme, kabul ettirme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le gouvernement n'avait pas le pouvoir de faire respecter la loi. |
sorumluluk, mesuliyet(responsabilité) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La responsabilité de la famille est une charge pour lui. |
yük
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cela représente une charge considérable pour une si petite voiture. |
zorlama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le métal ne pouvait pas soutenir la pression et a fini par céder. |
esas etki/darbe
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
gülle atışınom masculin (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ağırlıkla bastırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il maintenait ses papiers en place grâce au poids du livre. |
çok zayıf
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kamyon
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
zayıflamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
nüfuzlu
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kilo almak(personne) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Depuis son divorce, il a grossi pour atteindre 130 kilos. |
güçlü, kuvvetli(personne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ağır siklet sporcunom masculin (Sports : personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
orta sikletnom masculin (boksör, güreşçi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
brüt ağırlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
zayıflamanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa perte de poids soudaine inquiétait ses proches. |
kilo vermeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le médecin de Fred lui a dit qu'il devait perdre du poids. |
kilo almak, şişmanlamaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La plupart des étudiants prennent du poids durant leur première année de fac. J'ai pris tellement de poids mon pantalon ne ferme plus. |
hafifsikletadjectif (spor) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le match poids léger commencera à huit heures du soir. |
uzun römorklu kamyonnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Comment faire pour interdire les gros poids lourds les week-ends ? |
orta siklet(Boxe : boxeur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kamyon şoförü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
nüfuzlu kimsenom masculin (figuré : personne importante) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ağır siklet (müsabaka, sporcu, vb.)adjectif invariable (Sports) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le champion poids lourd sera au festival. |
hafifsiklet sporcunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le nouveau poids léger semble être un concurrent sérieux pour le champion. |
kıyaslanmak, mukayese edilmeklocution verbale (figuré : être aussi bon que) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Une fois que tu l'as entendue chanter sa version, tu te rends compte qu'aucune autre voix ne peut faire le poids. |
haltercinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle fait de la musculation à l'aide de poids et d'haltères pour renforcer le haut de son corps. |
Fransızca öğrenelim
Artık poids'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
poids ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.