Fransızca içindeki passage ne anlama geliyor?
Fransızca'deki passage kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte passage'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki passage kelimesi (müzik) bölüm, pasaj, (zaman) geçme, geçiş, geçiş yeri, düz geçiş, geçme, geçiş, geçiş yapma, geçit, geçme, metin parçası, parça, geçit, boğaz, burçlar arasındaki birleşme noktası, geçme, hareket, geçiş, şarkı sözü, geçit, devir, halden hale geçme, geçiş, intikal, patika, değişiklik, değişim, geçit, geçiş yolu, yol, aralık, geçme/geçiş hakkı, dağ geçidi, geçit, geçit, yaya geçidi, kavşak, saldırarak soyma/gasp, delip geçmek, ayak altında, üst geçit, yaya geçidi, üst geçit, yeraltı geçidi, yaya geçidi, çizgili yaya geçidi, dayak atma, yol vermek, araya girmek, alt geçit, yol hakkı, alt geçit, dayak, yol vermek, sağa sola koşturmak, zorla araya sokmak, forte, dar geçit, yararak ilerlemek, geçmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
passage kelimesinin anlamı
(müzik) bölüm, pasajnom masculin (d'un morceau) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Certains de ces passages sont très difficiles à jouer. |
(zaman) geçme, geçişnom masculin (du temps) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sheila pensait que Linda était toujours belle, malgré le passage du temps. |
geçiş yerinom masculin (endroit) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
düz geçişnom masculin (action) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
geçme, geçiş, geçiş yapma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Greta était assise devant le café, à observer le passage des piétons dans la rue. |
geçitnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
geçmenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
metin parçası, parçanom masculin (d'un texte) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lis ce passage et dis-moi ce que tu en penses. |
geçit, boğaz(dans un bâtiment) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
burçlar arasındaki birleşme noktasınom masculin (Astrologie) (astroloji) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je suis né lors du passage de Verseau. |
geçmenom masculin (d'une planète) (gezegen) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Beaucoup de personnes ont vu le passage de Vénus en 2012. |
hareketnom masculin (yolda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a beaucoup de passage sur cette route. |
geçiş(Cinéma) (sinema) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le passage d'une scène à l'autre était bien fait. |
şarkı sözünom masculin (phrase d'une chanson) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
geçitnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
devirnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
halden hale geçme, geçiş, intikal
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mark connaissait William depuis sa naissance et avait été témoin de sa transition entre un garçon et un homme. |
patika
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a beaucoup de chemins qui relient le parking au centre commercial. |
değişiklik, değişim
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ça prend trois semaines pour mettre en œuvre le changement de la chaîne d'assemblage pour le nouveau modèle. Une des raisons pour laquelle les États-Unis n'utilisent toujours pas le système métrique est que le changement causerait beaucoup de confusion. |
geçit, geçiş yolu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est le seul passage jusqu'à la ville ; toutes les autres routes sont inondées. |
yol
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a un chemin qui traverse les montagnes à dix kilomètres au sud d'ici. Buranın on kilometre güneyinde dağlarda bir yol (or: geçit) bulunmakta. |
aralık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'enfant se glissa à travers une ouverture dans la clôture. |
geçme/geçiş hakkınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
dağ geçidi, geçit(en montagne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a un col à travers la montagne à 30 km au nord d'ici. |
geçit, yaya geçidinom masculin (piéton) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce panneau indique un passage piétons. |
kavşak(route) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
saldırarak soyma/gasp
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a eu un autre cas d'agression à Charing Cross Station. |
delip geçmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La mèche pénétra dans la porte du coffre-fort. |
ayak altındalocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Tu as laissé ta voiture dans le passage et je ne peux pas passer. |
üst geçit(courant : pour voitures) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Des piétons s'étaient mis sur le pont pour voir les motos des 24 heures du Mans passer sur l'autoroute. |
yaya geçidi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La ville prévoit de repeindre tous les passages piétons pour les rendre plus visibles. |
üst geçit(courant) (araçlar için) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yeraltı geçidinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yaya geçidi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On apprend aux enfants à ne traverser qu'aux passages piétons. |
çizgili yaya geçidi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vous auriez dû traverser sur le passage piétons plutôt qu'ici. |
dayak atma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yol vermeklocution verbale (Automobile) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Tu dois céder le passage à l'intersection pour laisser les autres passer. Bu kavşakta, diğer araçların geçmesi için yol vermelisin. |
araya girmekverbe pronominal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je n'ai pas pu voir le défilé parce qu'il y avait un grand costaud qui s'est mis dans le passage. |
alt geçit
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yol hakkınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le droit de passage sur les terres de l'agriculteur existe depuis des siècles. |
alt geçit(yayalar için) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Helen ne pouvait pas traverser la route très passante alors elle a emprunté le passage souterrain. |
dayak(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yol vermek(Automobile) (yayaya, arabaya) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sağa sola koşturmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
zorla araya sokmak(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ils ont tenté de faire passer cette loi en force. |
fortenom masculin (Musique, italien) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
dar geçitnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dane guidait le bateau durant la traversée du goulet. |
yararak ilerlemek(kalabalığı, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
geçmeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les explorateurs se sont frayé un chemin dans les broussailles denses. |
Fransızca öğrenelim
Artık passage'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
passage ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.