İngilizce içindeki projecting ne anlama geliyor?

İngilizce'deki projecting kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte projecting'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki projecting kelimesi çıkıntılı, proje, plan, iş, proje, göstermek, aksettirmek, tahmin etmek, atfetmek, çıkıntı oluşturmak, çıkıntı yapmak, sesini yükseltmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

projecting kelimesinin anlamı

çıkıntılı

adjective (extending, protruding)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Terry cut his foot on the projecting nail coming out of the floorboard.

proje, plan

noun (plan, scheme)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I have a few projects that I am working on in the office.
Ofiste üzerinde çalışmakta olduğum birkaç proje var.

noun (task)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
It should take me about three hours to complete this project.

proje

noun (major undertaking)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The road project caused traffic problems for months.

göstermek

transitive verb (film: show) (film)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Charles projected his movie on a white wall in the back of the room.

aksettirmek

transitive verb (convey)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Speaking louder and more clearly will help you to project confidence.

tahmin etmek

transitive verb (predict)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Economists project GDP growth of 3% next year.
Ekonomistler, gelecek yılki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın %3 oranında artacağını tahmin ediyorlar.

atfetmek

transitive verb (emotion: attribute to [sb] else)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Heather projected her fear of dogs onto her son, who actually liked them.

çıkıntı oluşturmak, çıkıntı yapmak

intransitive verb (protrude, stick out)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The mattress did not fit in the truck, so part of it projected from the back.

sesini yükseltmek

transitive verb (voice: make louder)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
It's important to project your voice when you are on stage so the audience can hear your words.

İngilizce öğrenelim

Artık projecting'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.