İngilizce içindeki haemorrhage ne anlama geliyor?
İngilizce'deki haemorrhage kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte haemorrhage'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki haemorrhage kelimesi kanama, çok kan kaybetmek, beyin kanaması, para kaybetmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
haemorrhage kelimesinin anlamı
kanamanoun (heavy bleeding) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Karen was hospitalized for a hemorrhage. |
çok kan kaybetmekintransitive verb (bleed heavily) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The new mother hemorrhaged after giving birth and stayed in the hospital for a week. |
beyin kanamasınoun (stroke, bleeding in the brain) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
para kaybetmekverbal expression (figurative (lose money) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The company is just hemorrhaging money at this point; it's only a matter of time before it closes. |
İngilizce öğrenelim
Artık haemorrhage'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
haemorrhage ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.