İngilizce içindeki excited ne anlama geliyor?

İngilizce'deki excited kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte excited'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki excited kelimesi heyecanlı, telaşlı, uyarılmış, tahrik olmuş, sinirli, uyarılmış, coşkulu, heyecanlandırmak, coşturmak, (cinsel olarak) uyarmak, tahrik etmek, kızıştırmak, uyandırmak, harekete getirmek, heyecanlanmak, heyecana kapılmak, sinirlenmek, tahrik olmak, heyecan duymak, heyecanlanmak, için heyecanlanmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

excited kelimesinin anlamı

heyecanlı

adjective (animated, enthusiastic)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The excited puppy ran in circles around the garden. Nell starts school tomorrow and she's very excited.

telaşlı

adjective (agitated)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The excited crowd surged forward, and several people were trampled.

uyarılmış, tahrik olmuş

adjective (sexually aroused) (cinsel olarak)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The pictures of naked women were getting him excited.

sinirli

adjective (nervous)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Coffee gets me too excited.

uyarılmış

adjective (stimulated)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The excited water molecules heat the food in the microwave.

coşkulu

adjective (awakened)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The economic news led to excited trading on the stock market.

heyecanlandırmak, coşturmak

transitive verb (person: thrill)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The preparations for Christmas always excite the kids.

(cinsel olarak) uyarmak, tahrik etmek, kızıştırmak

transitive verb (person: sexually)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Being tied up excites some people.

uyandırmak

transitive verb (arouse, elicit) (merak, ilgi, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The biopic excited new interest in the painter's life.

harekete getirmek

transitive verb (biology: stimulate)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
This contact excites the nerve endings.

heyecanlanmak, heyecana kapılmak

(colloquial (become very happy)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The dog gets excited when it's time for a walk.

sinirlenmek

(informal (become angry, upset)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Stephen tends to get excited when things go wrong.

tahrik olmak

(be sexually aroused) (cinsel açıdan)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Jenny says her husband gets excited whenever she wears a short skirt.

heyecan duymak, heyecanlanmak

verbal expression (colloquial (look forward) (bir şey için)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The children are getting excited about tomorrow's trip to the zoo.

için heyecanlanmak

verbal expression (informal (be enthused)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The research team got excited about their latest discovery.

İngilizce öğrenelim

Artık excited'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

excited ile ilgili kelimeler

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.