İngilizce içindeki dal ne anlama geliyor?

İngilizce'deki dal kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte dal'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki dal kelimesi branch, çubuk, sopa, değnek, tahta parçası, dal, dal, sürgün, filiz, sürgün, dal, dal, dal, kol, büyük dal, dallanmak, ince dal, meyve veren ufak dal, küçük dal, sürgün, ince, fidan gibi, dal gibi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

dal kelimesinin anlamı

branch

çubuk, sopa, değnek, tahta parçası, dal

noun (small branch, twig)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The kids gathered some sticks for the fire.
Çocuklar ateş için odun parçası topladılar.

dal, sürgün

noun (botany: branch, stem) (bitki)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Trim all the offshoots if you want a single, upright trunk.

filiz, sürgün

noun (offshoot)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
There are outgrowths coming from the main stem of the plant.

dal

noun (botany: branching)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Pruning increases a plant's ramification.

dal

noun (tree: branch) (ağaç)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The landscaper cut some low hanging limbs off the tree to make it easier to walk underneath.

dal

noun (figurative (family, field of study: division)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Which branch of psychology does Marshall study?

kol

noun (phylum: biological category) (biyoloji)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

büyük dal

noun (large tree branch) (ağaç)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The bough of an oak tree had broken off and was lying across my path.

dallanmak

intransitive verb (plants: have or produce branches) (bitki)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The trees were spindly at first, but they're branching well now.

ince dal

noun (tree, flower: small branch) (ağaç, çiçek)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The slim vase contained a sprig of lavender.

meyve veren ufak dal

noun (spike on a flower) (bitki)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The bloom ended in a spur.

küçük dal, sürgün

noun (small branch)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The bird perched on a twig at the end of the branch.

ince, fidan gibi, dal gibi

adjective (figurative (slender)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Luisa was tall and had a willowy figure.

İngilizce öğrenelim

Artık dal'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.