Fransızca içindeki super ne anlama geliyor?
Fransızca'deki super kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte super'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki super kelimesi mükemmel, fevkalade, harika, harika, mükemmel, fevkalâde, harika, mükemmel, fevkalâde, aşırı (büyük), süper, harika, müthiş, fevkalâde, şahane, harika, müthiş, çok, bayağı, şiddetle, parçalara, küçük parçalara, çok, lanet, son derece, harika, mükemmel, çok, çok iyi, harika, fevkalâde, etkili, tesirli, usta, fazlasıyla, aşırı derecede, son derece, en yüksek oktanlı benzin, mükemmel, harika, muhteşem, müthiş, harika, harika, müthiş, mükemmel, fevkalâde, nefis, enfes, harika, harika, harika, mükemmel, yaşasın, harika, cidden, işe bak, kötü, hiç de iyi olmayan, harika, mükemmel, harika, çok iyi, muhteşem, süper, nefis, muhteşem, etkileyici, harika, harika şey, heyecanlı, heyecan verici, müthiş, süper, fazlasıyla, ilginç, enteresan, ilgi çekici, harika, hoş, çok iyi, harika, mükemmel, fevkalâde, harika, mükemmel, süper, süper, harika şey, bomba, harika, müthiş, iyi, fevkalade, harika, aman ne güzel, harika, süper kahraman, süper yayıcı, memnun, harika, müthiş, süper, harika, müthiş, fevkalâde, iyi fikir, harika, muhteşem, harika, enfes, memnun olmak, -den memnun olmak, harika, müthiş, süper anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
super kelimesinin anlamı
mükemmel, fevkalade, harikaadjectif (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le concert était super (or: génial) ! |
harika, mükemmel, fevkalâdeinterjection (familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu as eu le poste ? Super ! (or: Génial !) İşe alındın mı? Harika! |
harika, mükemmel, fevkalâde(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Daniel m'a montré une super astuce sur son ordi. |
aşırı (büyük), süper(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Helen est une super cuisinière ; sa nourriture est toujours délicieuse. |
harika, müthiş, fevkalâde(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şahane, harika, müthiş(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'est un film super (or: génial) ; tu devrais aller le voir. |
çok, bayağı(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Dan a acheté une super belle voiture à un prix dérisoire. |
şiddetle(familier) (resmi olmayan dil) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
parçalara, küçük parçalara
|
çok(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Est-ce que tu as vu ce film ? Il est super bien ! |
lanet(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
son derece(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mary fait de super bonnes tartes. |
harika, mükemmel(familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu as une nouvelle voiture ? Super ! Yeni bir araba mı aldın? Harika! |
çok(familier : très) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Brr, il fait super froid aujourd'hui ! |
çok iyi, harika, fevkalâde
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Larry vient de se trouver un super nouveau boulot. |
etkili, tesirli(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le barman fait un super martini. |
ustaadjectif invariable (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Frank est un super maçon. |
fazlasıyla(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'était super facile ! |
aşırı derecedeadverbe (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) William fait son travail super vite le vendredi pour partir plus tôt en week-end. |
son derece(familier) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Elle était super fatiguée après avoir couru son marathon. |
en yüksek oktanlı benzinnom masculin (carburant) (gündelik dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Peter met toujours du super dans son réservoir. |
mükemmel, harika, muhteşem, müthiş(courant) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'est une super idée (or: C'est une idée super, C'est une idée géniale) ! |
harika(familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
harika, müthiş, mükemmel, fevkalâdeadjectif (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) On a passé un super moment super au concert (or: On s'est super bien amusés au concert). |
nefis, enfes(familier) (gündelik dil) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
harikaadjectif (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
harikaadjectif (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Félicitations, tu as fait un super boulot sur ce projet ! |
harika, mükemmel, yaşasın
(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Oh, super ! Une glace gratuite ! |
harikaadjectif (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) On a passé une super journée à la plage. |
ciddenadverbe (familier) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Tu as vu des lumières qui clignotaient dans le ciel ? C'est super (or: hyper) bizarre ! |
işe bak(ironique) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Oh super (or: génial) ! Mon mari m'a laissé toute la vaisselle à faire ! |
kötü, hiç de iyi olmayanadjectif (familier, ironique) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Une crevaison quand je suis déjà en retard au travail ? Eh bien, c'est super ! |
harika(ironique) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Oh, super ! Elle a laissé tomber son petit déjeuner par terre. |
mükemmel, harika(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sa nouvelle voiture est super (or: géniale) ! |
çok iyi, muhteşem, süper, nefis(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tu as eu le boulot ? Mais c'est super (or: génial) ! |
muhteşem, etkileyiciadjectif (argo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Brian s'est acheté un super chapeau (or: un chapeau génial) qui a rendu tous ses amis jaloux. |
harikaadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
harika şey(assez familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Merci de nous avoir reçus, nous avons passé un excellent moment. |
heyecanlı, heyecan verici
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La culture de la betterave en appartement est un sujet passionnant ! ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Nişanlanmaları çok heyecanlı bir haberdi. |
müthiş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
süper(argo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tu as vu son dernier film ? Il est génial ! |
fazlasıyla(avec trop) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il est bien trop fainéant pour faire le ménage. |
ilginç, enteresan, ilgi çekici
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Larry a raconté une histoire géniale à la fête. |
harika(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
hoş(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tout est au poil ici. Merci de t'en inquiéter. |
çok iyi, harika, mükemmel, fevkalâde(modası geçmiş kullanım) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je pense que les projets pour la fête ont l'air super ! |
harika, mükemmel, süper(familier, un peu vieilli) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
süper(familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu fais une soirée « années 70 » vendredi ? Extra ! |
harika şeyadjectif (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai toujours aimé cette série, mais le dernier épisode était génial ! |
bomba(popüler/harika şey anlamında) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ces nouvelles chaussures sont géniales ! |
harika, müthişadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tu vas avoir une voiture neuve pour ton anniversaire ? C'est génial, mec ! |
iyi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ce fut un beau tir. |
fevkalade, harikaadjectif (familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'était un sacré (or: super) repas. J'espère revenir bientôt dans ce restaurant. |
aman ne güzel, harika(familier, ironique) (alaylı) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Des flageolets froids sur du pain mou ? Génial ! |
süper kahramannom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon super-héros préféré est le Surfer d'argent. |
süper yayıcınom masculin (Médecine) (enfeksiyonu pek çok kişiye bulaştıran) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
memnun(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
harika, müthiş, süper(familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu peux me rencontrer demain à 14 h ? Super ! |
harika, müthiş, fevkalâde(familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu peux venir samedi ? Super ! |
iyi fikir
(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) – Tu veux qu'on se retrouve devant le cinéma ? – Parfait. À quelle heure ? |
harikainterjection (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
muhteşem, harika, enfes(familier) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu pars en vacance à Cancun ? Génial ! (or: Super !) Hayranlık uyandıran bir manzaraydı. |
memnun olmak(familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je suis super content que tu sois venu à la soirée. |
-den memnun olmak(familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je suis super content que tu viennes ! |
harika, müthiş, süper
(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Tu peux être là ce soir ? Super ! |
Fransızca öğrenelim
Artık super'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
super ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.