Endonezya içindeki Pemulihan Sistem ne anlama geliyor?
Endonezya'deki Pemulihan Sistem kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte Pemulihan Sistem'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki Pemulihan Sistem kelimesi Sistem Kurtarma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
Pemulihan Sistem kelimesinin anlamı
Sistem Kurtarma
|
Daha fazla örneğe bakın
Waktu kau memulihkan sistem, sistem pengintaian kau nyalakan kembali. Bilgisayarları tekrar çalıştırdığında izleme sistemini de başlatmış oldun. |
Ya, maksud saya, kita masih akan membutuhkan ops lapangan untuk memulihkan sistem dicuri dan perusahaan melanggar keamanan untuk menemukan titik-titik lemah mereka. ( Erangan ) MORGAN: Evet, çalınan sistemleri bulmak için saha görevi gerekecek ayrıca şirketlere girmek, güvenlik açıklarını bulmak falan. |
Aku masih berusaha memulihkan data sistem. Hala sistem verilerini kurtarıyorum. |
Mereka yang ”berharap kepada Yehuwa” akan selamat melewati akhir sistem ini dan mulai memulihkan Firdaus. Diğer yandan, ‘Yehova’yı bekleyenler’ bu sistemin sonunda sağ kalıp Cenneti yeniden kurma işini başlatacaklar. |
Sebagaimana dikatakan The World Book Encyclopedia, ”tidur memulihkan energi kepada tubuh, khususnya kepada otak dan sistem syaraf”. The World Book Encyclopedia’nın dediği gibi, “uyku bedenin, özellikle de beynin ve sinir sisteminin gücünü yeniler.” |
Satu-satunya yang bisa kita lakukan adalah kita harus memadamkan keseluruhan sistemnya, membersihkan server yang terinfeksi, lalu memulihkannya kembali. Yapabileceğimiz tek şey tüm sistemi devre dışı bırakıp, virüslü sunucuları silip öyle çalıştırmalıyız. |
Aku ingin kau menghentikan kesepakatan dan memulihkan sistem bimbingan. Satışı engelleyip kılavuz sistemini getirmenizi istiyorum. |
Kau sudah diperingatkan agar tidak memulihkan sistem. Sistemlerinizi tekrar çalıştırmaya çalışmamanız konusunda uyarılmıştınız. |
(Matius 24:14) Injil (kabar baik) ini menceritakan bahwa Kerajaan Allah sekarang sedang memerintah di surga dan segera akan bertindak untuk membinasakan sistem yang jahat ini dan memulihkan Firdaus di bumi. (Matta 24:14) Bu iyi haber Tanrı’nın Krallığının şimdi göklerde hüküm sürdüğünü ve yakında bu kötü sistemi yok etmek ve yeryüzünü tekrar Cennete çevirmek üzere harekete geçeceğini bildiriyor. |
Dalam pemulihan itu, mereka membentuk masyarakat yang telah dibersihkan, ’bumi baru’ di bawah sistem pemerintahan yang baru, ’langit baru.’ Bu onarım ve yenilenme ile onlar yeni bir yönetim sistemi, yani “yeni gökler” altında, temizlenmiş bir toplum olan ‘yeni yeri’ oluşturdu. |
Yesaya menubuatkan sistem baru tersebut, dan nubuatnya tergenap sewaktu orang Yahudi kembali ke negeri asalnya serta memulihkan ibadat sejati. İşaya, böyle yeni bir ortamı önceden bildirmiş ve Yahudiler anavatanlarına dönüp hakiki tapınmayı yeniden başlattıklarında bu peygamberliğin bir gerçekleşmesi olmuştu. |
Sistem ini mengurangi pembedahan invasif karena gerakan robot yang sangat presisi, sehingga mengurangi trauma pada tubuh, mengurangi kehilangan darah, dan mempercepat pemulihan. Robotun son derece kontrollü ve hassas hareketleri sayesinde, bu sistem ameliyatta en az ölçüde kesik açmayı sağlıyor, dolayısıyla vücut daha hafif bir travma geçiriyor, daha az kan kaybı oluyor ve hasta daha çabuk iyileşiyor. |
Bisakah kau lacak sistem pemulihan di kendaraannya untukku? Arabasının yerini bulabilir misin acaba? |
Paulus tampaknya menunjuk kepada dosa jenis ini sewaktu menulis, ”Adalah mustahil, sehubungan dengan orang-orang yang pernah diterangi, dan yang telah mengecap karunia surgawi cuma-cuma, dan yang telah mengambil bagian dari roh kudus, dan yang telah mengecap firman Allah yang baik dan kuasa dari sistem yang akan datang, tetapi yang telah jatuh, untuk memulihkan mereka kembali kepada pertobatan.” Pavlus’un, şu sözleri yazarken bu tür günahlardan söz ettiği açıktır: “Bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve Kutsal Ruh’a ortak edilmiş, Tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur.” |
”Menurut ahli bedah yang menggunakan sistem ini, pasien mengalami rasa sakit dan kehilangan darah yang lebih sedikit, risiko komplikasi yang lebih kecil, masa rawat-inap yang lebih pendek, dan masa pemulihan yang lebih cepat daripada pasien yang menjalani pembedahan terbuka,” lapor majalah Newsweek. Bir dergi şunları bildiriyor: “Bu yöntemi uygulayan doktorlar açık ameliyat yapılan vakalara göre, bu hastalarda daha az kan kaybı ve ağrı olduğunu, komplikasyon riskinin azaldığını, hastanede yatış sürelerinin kısaldığını ve daha hızlı iyileştiklerini gördü” (Newsweek). |
Pemulihan makanan laut memungkinkan sebuah sistem dinamis yang berkembang dan mengakui hubungan kita dengan lautan sebagai sebuah sumber daya, menyarankan agar kita terlibat dalam pemulihan samudera dan meningkatkan ketahanannya. Şifalı deniz ürünlerini kullanmak, gelişen ve dinamik bir sistemin oluşmasına imkan sağlar ve onlara kaynak teşkil eden denizlerle olan karşılıklı ilişkimizi tasdik eder. Böylece, denizleri yeniden doldurmak için gösterdiğimiz çabamızı ve kendini yenilemesi için olan teşvikimizi izah etmiş oluruz. |
Sewaktu saya memikirkan kemampuan seluruh sistem kehidupan di bumi untuk memulihkan diri, saya yakin kehidupan dirancang oleh Allah. Yeryüzündeki yaşam sisteminin kendini yenileme gücünü düşününce yaşamın Tanrı tarafından tasarlandığına ikna oldum. |
’Kemampuan seluruh sistem kehidupan di bumi untuk memulihkan diri meyakinkan saya bahwa kehidupan dirancang oleh Allah’ ‘Yeryüzündeki yaşam sisteminin kendini yenileme gücünü düşününce yaşamın Tanrı tarafından tasarlandığına ikna oldum’ |
Fokus program ini diadakan untuk mengatasi pengangguran dan kemiskinan, pemulihan ekonomi ke level wajar, dan pengaturan ulang sistem ekonomi agar depresi tidak kembali terulang. ^ Carol Berkin; et al. (2011). Yani işsiz ve yoksullar için rahatlama; normal seviyelere gelerek ekonominin toparlanması; ve tekrar çöküşü önlemek için finansal sistemin reformu amaçlanmıştır. ^ Carol Berkin; ve diğerleri. |
6:4-6: ”Adalah mustahil, sehubungan dengan orang-orang yang pernah diterangi, dan yang telah mengecap karunia surgawi cuma-cuma, dan yang telah mengambil bagian dari roh kudus dan yang telah mengecap firman Allah yang baik dan kuasa dari sistem yang akan datang, tetapi yang telah jatuh [”namun yang murtad”, TB], untuk memulihkan mereka kembali kepada pertobatan, karena mereka memantek lagi Putra Allah bagi diri mereka dan mempermalukan dia di depan umum.” 6:4-6: “Bir kere aydınlanmış, gökle ilgili karşılıksız armağanı tatmış, kutsal ruhtan pay almış, Tanrı’nın değerli sözünü ve gelecekteki ortama ait güçleri tatmış, buna rağmen imandan ayrılmış olanları yeniden tövbeye döndürmek olanaksızdır. |
Sesuai dengan nubuat itu, sebelum Yehuwa membinasakan sistem fasik ini, golongan Elia zaman modern, yang didukung oleh jutaan rekan Kristennya yang berharapan hidup di bumi, dengan penuh gairah melaksanakan pekerjaan memulihkan ibadat yang murni, mengagungkan nama Yehuwa, dan mengajarkan kebenaran Alkitab kepada orang-orang yang bersifat domba. Peygamberliğe uygun olarak, yerde yaşama ümidine sahip milyonlarca iman kardeşinin desteğini alan çağdaş İlya sınıfı, Yehova’nın bu kötü sistemi yok etmesinin öncesinde, pak tapınmayı yeniden canlandırma işine devam ederek Yehova’nın ismini yüceltiyor ve Mukaddes Kitap hakikatlerini koyun benzeri insanlara öğretiyor. |
Sistem komunikasi serat optik modern pada umumnya termasuk pemancar optik untuk mengkonversi sinyal listrik menjadi sinyal optik untuk mengirim ke serat optik, kabel yang berisi kumpulan dari beberapa serat optik yang disalurkan melalui saluran bawah tanah dan bangunan, beberapa jenis amplifier, dan penerima optik untuk memulihkan sinyal seperti sinyal listrik. Modern ışıklifi iletişim sistemleri genellikle elektrik sinyalini optik sinyale çevirip optik life göndermek için bir optik ileticiyi, yeraltı devrelerine ve binalara yönlendirilmiş çoklu ışıklifi yığınından oluşmuş bir kabloyu, birçok çeşit yükselticiyi ve sinyali elektrik sinyali olarak toplayan bir optik alıcıyı içerir. |
Endonezya öğrenelim
Artık Pemulihan Sistem'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.